Yeni Payitaht Tulga isimli 20. bölümü okuyacaksınız. Önceki bölüm olan 19. bölüm. Tüm bölümlerin listesine gitmek için buraya tıklayınız.
Tulga kuşatması Kral Yafes‘in emri ile başlamıştı. İlk defa kendi başına şehir kuşatan Yafes, Lakhem ve Alagur‘un tecrübelerinden faydalanarak bir kuşatma stratejisi oluşturtmuş ve kuşatma için yürüyen kuleler, mancınıklar yaptırtmıştı. İlk etapta okçular kaleyi ok yağmuruna tutmuş ve yürüyen kulelerin yeteri kadar yaklaşması için düşmanın başını surlardan dışarı çıkartmamıştı. Yürüyen kuleler yeterince yaklaşmış ve askerler yavaş yavaş surlara çıkmış ve vuruşma başlamıştı. Surların üstünde savaşın tüm gerçekliği gözler önüne seriliyordu. Surların üstü kırmızıya boyanmış, kalkanları delen oklar etrafa saçılmıştı. Kergit askerleri ölümüne çarpışıyor şehirlerini korumaya çalışıyordu. Yafes ve askerleri ise surların üstüne taarruz üstüne taarruz yapıp fırsat vermiyordu. Yafes asker sayısı üstünlüğünü iyi kullanıyor surlara 3 yerden saldırarak toplam garnizonu bölüyordu. İlk günün sonunda Yafes‘in kaybı, Kergitlerin kaybına göre hiç sayılırdı. Kergitler ise başlarında bir komutan bulunmadığı için kuşatma üstünlüğünü iyi kullanamamış ve daha fazla kayıp vermişti. İkinci gün şafakla birlikte ok ve mancınık atışları ile kuşatma yeniden başlamıştı. Yürüyen kuleler sıkıntı çekmeden yine surlara dayanmış bu sefer daha çok asker hücuma geçmişti. Kalkanlar parçalanıyor, miğferler bazen içinde başlarla beraber yere düşüyor, bazı kılıçlar vuruşmaktan körleşiyordu.
Surlar Aşılıyor
Kergitler daha fazla dayanamayarak savaşı sokaklara çekmek için geri çekilmişti. Sokaklardaki savaş ise mekanın darlığından dolayı daha zor geçiyordu. Kalradya ordusu halka zarar gelmemesi için elinden geleni yapıyordu. Halka sokağa çıkmama emri verilmiş büyük zararlar önlenmişti. Sokaktaki savaş şehrin merkezine, iç kaleye kadar sürmüş ve geriye bir tek orası kalmıştı. Mancınıklar ve okçular etkisini yitirmiş eline keskin bir şey alan iç kaleye koşmuştu. İç kaledeki vuruşma ertesi güne sarkmış ancak sokakların kontrolü elden bırakmamışlardı. Kral Yafes ise önceki savaşlarda da olduğu gibi etkin bir şekilde savaş meydanında bulunmuş, kılıç sallayıp kelle kesmişti. Ancak yağmalanmama ve katletmeme konusunda kesin emirler vermişti. Sokaklardan geçerek iç kaleye gelinmiş ve tüm güçleriyle zorlamışlardı.
Savaşın sonunun geldiğini hisseden garnizon askerleri son kez savaşmak için kapıyı tutuyorlar. Bazıları ise kılıçlarını biliyordu. Yafes büyük bir koçbaşı hazırlatmıştı. Kale kapısı öyle bir zorlanıyordu ki menteşeleri duvardan çıkacak gibi oluyor duvarda çatlaklar oluşuyordu. Derken kale kapısı kenarlardan kırılmış ve yere düşmüş askerler birbirine girmişti. Son savaşlarında ellerinden geleni yapan garnizon askerleri son yer olarak taht odasını savunuyordu. Kral Yafes bizzat gelmiş ve taht odasını zapt etmiş ve tahta oturmuştu. Bu Kergitlerin tahtı idi vaktiyle Khuzait Han‘ın olan bu taht ele geçirilmişti. Tulga kuşatması kanlı bir şekilde bitmiş ve Kalradya İmparatorluğunun yeni başkenti, payitahtı olmuştu. Sancar han ise halen Halmar kuşatmasını yarma girişimi için çalışıyordu.
Sancar Han Hiç olmadığı kadar zor duruma düştü!
Yafes‘in gönderdiği ulak Sancar‘a ulaşmıştı. Ulağın söylediklerini dinleyen Sancar‘ın başından adeta kaynar sular dökülmüştü. Bir hışımla kalkmış Ulağı boğmaya çalışmış etraftakilerin müdahalesiyle kendine gelmişti. Ne yapacağını bilemez olmuş Halmar‘ı mı yoksa Tulga‘yı kurtaracağım diye ikileme düşmüş ve tek çare orduyu ikiye bölmüş bir kısmını Halmar‘a bir kısmını da Tulga‘ya göndermiş kendi ise
Uhhun kalesindeki zayıf ablukaya gitmişti.
Yeni Payitaht Tulga isimli 20. bölümü okudunuz. 21. bölüm için tıklayınız.
Bölümlerden daha çabuk haberdar olabilmek için sağ alttan bildirimleri aktif etmeyi unutmayınız.